Kitabın konusunu tamamen anlatabilmeyi çok isterim ama roman o kadar uzun bir dönemi,birbirine öyle uzak bir coğrafyayı,yaşadıkları zaman birbirine öyle uzak insanları anlatıyor ki nasıl toparlanır bu bilmem.Özetle bahsedersem;
Elimizde bomboş bir defter var.Ve rubai yazmaya aşık bir Ömer Hayyam.Bu defter Ömer Hayyam'ın rubaileriyle dolarken bizde Hayyam'ın ve çevresindeki insanların hikayelerini okuyoruz.Bu insanlar Nizamülmülk ve Hasan Sabbah olunca iş değişiyor ve kendinizi tarihin içinde buluveriyorsunuz.Ayrıca güzel sayılabilecek bir aşkında...
Rubailerle dolu yazma bitince romanda bitecek sanmayın.Bu sefer de rubailerin peşinde başka başka insanlar başka başka tarihi olaylar başka aşklar çıkıyor sahneye.Ve hepsine de bayılıyorsunuz!
Ben susayım Hayyam konuşsun;
Her gün biri çıkar,başlar,benim ben demeye,
Altınları,gümüşleriyle övünmeye
Tam işleri dilediği düzene girer,
Ecel çıkıverir pusudan:Benim ben diye.
...
Kalk haydi,ebediyen uyuyacağız zaten!
...
Şu alacalı bulacalı yeryüzünde bir adam dolaşır,ne zengin ne yoksul,ne mümin ne kafir,yaltaklanmaz hiçbir hakikate,saygısı yok hiçbir kanuna...Şu alacalı bulacalı yeryüzünde,bu yiğit ve hüzünlü adam kim ola?
...
Sevmeyi bilmiyorsan şayet,neye yarar güneşin doğması ve batması?
Yaa ben bunları yazmayacaktım!Aslında Serenad ve Semerkant'ın birbirine ne çok benzeyen iki kitap olduğundan bahsedecektim!En azından birazcık değineyim;
İkisi de
İkisi de
- tarihin ışığında seyreden aşk hikayelerini
- birbirine çok uzak mekanları yani farklı kültürleri
- bu farklılığa rağmen aslında hepimizin aynı şeyleri isteyebileceğini (tamam buna istisna karakterler var Semerkant'ta^^)
- devlet politikalarının,ülkelerin çıkarlarının altında ezilen halkı
- tüm bu düzene rağmen bunu umursamayan sadece aşkı,mutluluğu isteyen insanları konu alıyor..
Serenad'ı daha çok olmak üzere ikisini de çok sevdim.
Seranad'ı daha çok sevmemin sebebi daha yakın bir tarihi ele aldığından içinde geçen bazı olaylardan haberdar olmam,mekanların daha tanıdık gelmesi olabilir.Yoksa ikisi de çok güzel :) :) Şiddetle önermekteyim!
Daha önce de duymuştum ben bu kitabı ama konusunu sen anlatana kadar hiç bilmiyordum.İçinde tarih, başka kültürler falan olduğunu görünce dedim tam benlik kitap :D En kısa zamanda temin edip okumalı ellerine sağlık çingum :D
YanıtlaSilAslında ismi kapağı falan sıkıcı bir kitabı andırıyor insanlarda öyle sanıyor doğal olarak.Umarım okur ve de seversin benim çok hoşuma gitmişti :D :D
SilVavv! Ellerine sağlık Unni. <3
YanıtlaSilBayıldım yazına! Alıp tekrar okuyasım geldi. Ne güzel anlatmışsın. ^__^
Benim yazım bu yazıdan sonra çok sönük kaldı. ^^" Açıkçası benimki tanıtım yazısından çok sitem olmuş, kitap okumayanlara saydırmışım baya ^^" Bizim okul servisinde birkaç çömezle tartışmaya girmiştik ben ve birkaç arkadaşım. Onlar "Filmi dururken kitaptan bizene!" tezini savunurken biz de "Kitap hayal gücünü geliştirir, okumayı hızlandırır, bak Japonlara, bak şunlara bunlara.." diye antitezi savunduk. Akşamına da böyle acaip bir yazı ortaya çıkardım doğal olarak. Çok sinir olmuştum, itiraf ediyorum. -.-
Ama senin yazın gerçekten de mükemmel olmuş! Yeni kitap tanıtımlarını merakla bekliyorum.
Bu arada Serenad nasıl bir kitap? Onun hakkında yazı yazdıysan diye bir blogunu karıştırıyorum, haberin olsun. ^^
Sevgilerimle.
Teşekkürler Harmony^^ ben de senin yazın için aynı şeyleri düşünmüştüm :)) İyki çevremde o tiplerden fazla yok ben de sinir olurum böyle düşünenlere.filmler evet güzel bayılırım ama öncesinde bir kitabı olan film mutlaka o kitabın mükemmel sahnelerinden bazılarını atlamıştır ya da oyuncular ordaki bi duyguyu tam yansıtamazlar.Sinir olman doğal ama yine de onlara çaktırmazsan iyi olur çünkü lisede biri sana bunu değil şunu yap deyince gider inadına tersini yaparsın :D
SilAslında çok kitap okuyorum galiba ama bloga yazmaya üşeniyorum.Ancak sıcağı sıcağına yazmaya vaktim olursa yazabiliyorum.Sonra üşengeçlik tembellik alıyor beni kucağına =)Bu arada hem beni kovun diyorsun hem de blogumu karıştırıyorsun oldu mu şimdi harmony :D :D Dersine dön dersine:))
Yorumun için teşekkürler^^