21 Kasım 2011

Bin Jip!

Boş Ev'i izlemesem de biliyorum ne olduğunu sanıyordum bi zamanlar.
Duydum okudum hiç konuşmazmış başroller!
boş evlere girer,orada kalmalarının karşılığı olarak da çamaşır yıkayıp bozuk eşyaları tamir ederlermiş!
heyecan aksiyon yokmuş!
çok çok güldürmez!
çok çok ağlatmazmış!


Ama sevdirirmiş bu film kendini,bittiğinde mal gibi kalakalabilirmiş insan!
'Eeee yani?'
demek bile gelmezmiş insanın aklına!
Onlar konuşmadan o kadar çok şey anlattılar ki!
Elimden gelseydi de bu filmi yazmadan anlatabilseydim size!
O derece etkilemiş beni yani^^

Artık dayanamıyor spoiler kısmına geçiyorum bunu söylemem biraz saçma benden başka izlemeyen kalmamıştır herhalde ama nolur nolmaz kimsenin âhını almamak lazım:D

  • Bayıldım ki ben bu çocuğun hayat felsefesine:)bi de girdiği evlerde fotoğraf çekinmiyor mu!Aslında derin düşününce çok kötü,anıları sadece boş evlerdeki fotoğraflarla dolduruyor..

  • Ama sonra bu fotoğraflarda yalnız kalmıyor:)Bu sahneye de bittim.Kızımız yavaşça girdi ya makinenin görüntü alanına^^

  • Sonra burda kız önüne geçtikçe çocuğun topu geri çekmesi en sonunda kaldırması da güzeldi^^



  • Karakolda bile konuşmamaları..Böylece durmaları...

  • Oğlumuzun gardiyana ettikleri de muhteşemdi.Hem bizimki iyice sıyıracak diye korktum hem de zekasına hayran kaldım.
  • Ve başta kadının kocasının yediği golf topları beni nasıl rahatlattı anlatamam yani.Sonra bizimki de nasibini almamış olsaydı daha çok mutlu olurdum belki ama en azından yanlarına bırakmadı bunu bizimki.
  • Ve bu ne hoş filme ne kadar uymuş bir şarkıdır!Sevdim arkadaş bunu da sevdim^^


  • Sonra sonra kızın filmin sonunda çocuğu bulma şeklini de sevdim^^fotoğrafını bulamadım ama üstte şarkının sonunda o sahneyi gösteriyorlar =))
  • Şunu da söylemeliyim ki filmi izlerken hiiiiiiç sıkılmadım!Oysaki canım sıkılmak istiyordu.Bak hiç konuşmuyorlarmış bi yerden sonra sıkılırım umuduyla izlemiştim^^
ne denir ki buna!

3 yorum:

  1. Bu film... Aaah aaah... Ben küçücükken izlemiştim TV8'de. O zamanlar ne Kim Ki Duk'u bilirdim ne Kore'yi.. Annem ve ablam izliyordu ben de "Ay ne bu anne, çevir lütfen." demiştim.. İyi ki çevirmemiş. :D Ne güzel filmdi.. SPOILER
    Adam evlere ilan yapıştırıyordu, birkaç gün içinde kalkmadıysa o ilan giriyordu eve. :D Güzel mantıktı ya, sevmiştim izlerken, ihihi. :D Eve girince kimse yok gibiydi, ama kadını buluyordu kanlar içinde... :( Kadın, kocası tarafından sürekli dövülüyordu (o adama buradan bolca şey söylüyorum ama yazıya dökmüyorum. :@) ve başroldeki erkek de buna artık dayanamayıp kızı mı kaçırıyodu? Öyle bişiler vardı değil mi? Peki bunlar niye hiç konuşmadılar cidden? Ben anlam verememiştim belki de küçükken aklım ermedi? :P
    Çok güzel bir yazı olmuş, ellerinize sağlık. :)

    YanıtlaSil
  2. Hoşgeldin bloguma Harmony^^
    Evet evet iyiki çevirmemiş annen:)Çoğunu doğru hatırlıyorsun yalnız kadın kanlar içinde değildi yüzü gözü mor bir haldeydi.Ve kadının kocasının iyiki elime geçme ihtimali yok yani!Yoksa çocuktan daha fazla golf topu atardım ona!(Golf toplarının bu kadar tehlikeli olduğu hiç aklıma gelmemişti bu filmi izlemeden önce.Hep mıy mıy bi şekilde vurulur o da 2 adım öteye anca gider diye düşünürdüm)
    Konuşmamalarına gelince ben bayıldım valla^^Ama bunu bilerek izlememin büyük faydası oldu sanırım yoksa ha konuştular konuşacaklar diye bekler dururdum filmden de bişey anlamazdım:)Ve sanırım konuşmamalarının sebebi zaten konuşmadan da birbirlerini anlayabilmeleri.Kelimelere dökmeseler de birbirlerinin duygularını hissedebiliyorlar.Böyle birileri hepimize lazım.Ağzımızdan çıkanlar her zaman söylemek istediklerimiz olmuyor ki zaten.Kim Ki Duk amca da bunu farketmiş olacak ki kendi yöntemiyle 'gözler kalbin aynasıdır' diyor! :P

    YanıtlaSil
  3. Hoşgeldin bloguma reçelim,beğenmene sevindim^^

    YanıtlaSil