Yine de ne kadar uğraşsam da ben 4-5 yaşımdan geriye gidemedim.Eskiden oturduğumuz yerde bir dut ağacı vardı.Bütün mahalleli işi bitince orada oturur çene çalardı.Biz çoluk çocuklarda oralarda oynardık.Evlerden bebekleri oyuncakları kap gel hemen!Çamurdan az yemek yapmadım hani :) İşte orada kardeşim, arkadaşı(Esra) ve ben ayakta durmuşuz.Esra'nın babası Beşiktaş'lıdır.Esra da öğrenmiş birkaç bişey ben beşiktaşlıyım şöyle de böyle de diye anlatıyor.Babam o zamanlar futbolla pek ilgilenmezdi.O yüzden kardeşimle ben de bildiğimiz tek takım olduğundan BJKliyiz biz diye dolanırdık.Bir gün teyzemlere gittik.Kuzenim de bize sormuş hangi takımı tutuyorsunuz diye.Bizim cevap belli zaten.O da diyor GS'ı tutun.Bizdeki de inat değil mi beşiktaşlıyız diye diretiyoruz.Sonra hatırladığım tek şey beni balkondan aşağı salladığı!Cimbomlu olmazsanız atarım sizi bak tehditleri!Beşiktaş canımdan kıymetli değil ya o günden beri Galatasaray'ı tutuyorum :) E tabi buna tutmak denirse maçları falan pek takip etmem de yalnız yendiğimiz zaman Fenerlileri kızdırma kısmını seviyorum ;)
Sonra küçükken ben sık sık hastalandığımı hatırlıyorum.O yüzden sürekli babamın iş yerinin doktoruna giderdik.Dönüşte de yakın diye Samanpazarı'ndan yürüyorduk bir kaç silik fotoğraf gibi bir şeyler var aklımda.Ama dönüşte otobüsün hep kalabalık olduğunu unutmuyorum.Her seferinde başka bir teyzenin amcanın kucağında olurdum.Ve tabi klasik soru 'Sen benim kızım olur musun?Götüreyim seni bize?'
Bu sefer tam yaşımdan eminim.İnsanın doğum günü her yıl uğramayınca naparsın?! 4. yaşımı kutlamak için teyzemler dayımlar falan hep bize gelmiş.Herkes de doğal olarak bebek almış bana.Benim ağzım kulaklarımda tabi.Düşünün babam da üçlü bebek seti almış ; annesi var,ablası var,küçük kardeşi var!!Daha ne olsun :D :D Bütün hepsini bebek arabasına bindirip bahçede dolaştırdığımı hatırlıyorum.Evde sıkılıyorlardır temiz hava onlara da lazım.Ama tabi bebeklerim için hayat hep böyle güllük gülistanlık geçmedi.Bir gün ne için hatırlamıyorum kardeşimi evde arıyorduk bi türlü ortalarda görünmüyor.Acaba dışarı mı gitti bu kız nerde falan derken yakaladım onu!Hanımefendi benim bebeklerimi almış annemlerin yatağının duvar tarafında biraz boşluk vardı oraya girmiş oturmuş benimkileri parçalıyor.Etraf bi sürü kol bacakla dolu!!Bir süre ortalarda görünmedi mi artık nerde ne yaptığını biliyorduk.Kıskançlık falan diye değildi bence, bir şeyleri karıştırmayı pek seviyor kendileri.Zaten kolu falan çıkardıktan sonra takmaya uğraşıyordu galiba.Ama onun bu huyu yüzünden bebeklerim hep en üst rafa kondu ulaşıp alamasın diye ama ben de alamazdım ki bunu nasıl unuturlar o_O
Son olarak da kağıdı kalemi çok sevdiğimi hatırlıyorum.Kömürlüğümüzün tam yanında asma vardı.Ona basaraktan kömürlüğün çatısına çıkar otururdum.Orada kendimce bir şeyler karalıyordum resim falan çiziyordum.Bu arada resim falan deyip hafife almamam lazım sonuçta babamın iş yerindeki duvarlarda sergileniyordu :)
Okula başladıktan sonra da hikaye kitaplarımı alıp çıkardım çatıya.Babamlar da bahçede otururlardı ciddiyetle onlara okurdum hikayeleri.Bir de ben tam hatırlamıyorum ama annem diyor okula gitmeden önce kendi adımı, dedemin, babaannemin adını falan yazmayı öğrenmişim.Evin duvarlarını isimle doldurmuşum.Deli etmişim annemi.Bence güzel bir şey bu annem açısından olmasa da :D :D
Sıra geldi mimi paslamaya yazmak istersen merakla bekliyorum yazını Hoi Hoi ^^
Fırat çok zeki yaa ;));)) |