4 Nisan 2012

N'apıyordum?-2

Vakti zamanında bir blogu olan ve onu çok seven bir Canlina varmış.Ne var ki Canlina severmiş severmiş de sevdiği şeylerle ilgilenmez/ilgilenemezmiş.Ve bugün durmuş durmuş yine dönmüş kürkçü dükkanına=D

Geçen ay hiçbir şey yazmadığım için bir o daldan bir bu budaktan gideceğim.Yani önceki bi çok şeyi bir arada çıkartma yazımın ikincisi^^

En başta balık hafızalı bana yardımcı olacak 'Olmayan Kelimeler' ajandamdan bahsedeyim.Bir arkadaşım hediye olarak aldı.İyi ki de almış çok sevdim ben kendisini.Twitter modunda kullanıyorum ben onu.''O gün ne oldu?Ne öğrendim? Dikkatimi ne çekmiş?'' yazıyorum:))

mavi kalem yine ajandamı alan B'ciğimden bana kaldı^^

Bu arada adından da anlaşılacağı üzere ajandanın içi Türkçe'de kullanılmayan tam karşılığı bulunmayan ilginç kelimelerle dolu.Şimdiye kadar okuduklarımdan en güzeli bahab^^Ajanda da ve şurda uzunca yazmışlar ama kısaca değinirsek

         Bahab;beklenmeyen ama belki uzun süre düşü kurulmuş,belki önceden hayal bile edilememiş bir karşılaşma anından duyulan geniş ve derin sevinci imliyor.


Martta sadece Sizi Tekrar Görmek ve Jane Eyre'i okumuşum.Ortaokul hocam övüp durmuştu Jane'i o zamandan beri okumak aklımdaydı ama ancak sıra geldi Jane'e.Düşünün ne kadar meşgul birisiyim ben! :)) Bir sürü arkadaşımda çok sevmiş bu kitabı ben de hadi dedim okuyum o zaman,ama sevmedim pek.Yani güzel bir kitaptı genel olarak sıkıcı falan da değildi ama Jane bana saçma bir kişilik gibi geldi sevemedim onu.Davranışları konuşma ve düşünüş tarzı mesela.''Yok ben güzel bir kız değilim çekici bir yanım yok.Rochester da yakışıklı değil vırt zırt...'' kırk defa döndü durdu bu cümlenin çevresinde.Belki de iki sayfada bir bunu hatırlatmasından sıkılmışımdır...Sizi Tekrar Görmek'e gelince bence hoş çerez hemencik okunacak sıcacık bi kitaptı.Keşke Gerçek Olsa'nın devam kitabıdır kendisi.İlki kadar başarılı bulmasam da sevdim bunu da.Hatta Keşke Gerçek Olsa 'Cennet Gibi' adıyla filme de çekilmişti.Hatırlarsınız bence^^


Hazır konu filmlere gelmişken 1453'e tekrar gittim ve de dün Açlık Oyunları'nı izledim.1453 hakkında söylencek birşey kalmadı bence zira orada burda şurda heryerde herkes birşeyler dedi.Ben de filmi genel olarak çok seven ama bilgisayarda hazırlanan sahnelerdeki görüntüleri komik bulanlardanım.Ahhhhh bi de Hasan'a hayran kalanlardan =D =D =D


İbrahim Çelikkol












Tebrik ediyorum kendimi az kaldı Hasan diye Giustiniani'in fotoğrafını koyacaktım.Sonra bir baktım dank etti.Zaten filmdeki yan yana sahnelerinde üzerlerindeki kıyafet farklı olmasa ayıramayacaktım ikisini:))

Cengiz Coşkun
Açlık Oyunlarına gelirsek beğendim ama kitaptan uyarlandığı için eksik olduğunu hissettiğim çok şey oldu.Kitabını okumayı düşünüyorum ama bakalım ne zaman?Jane gibi olmasa da :))

Dizi dünyasına da bi bakış atarsak ; Açıkçası yaklaşık bir buçuk aydır Kore dizisi izlemiyorum.Belki bir iki film izlemişimdir o!Beğenmemek ya da sıkılmak değil sebep,zaman kısıtlığı ve zaten pek bir şey izlemiyor olmak.Bir de Japon dizisi izliyorum o bitsin öyle başlayım düşünce şekli...Ama bunu söylemekten utanıyorum 10 bölümlük diziyi bile bitiremedim bir aydır.Üstelik dizi sıkıcı falan da değil gayet de sevdim Youkai Ningen Bem'i.Zaten Kamenashi Kazuya'nın olduğu bir diziyi sevmemek nasıl mümkün!!

Kamenashi Kazuya
Zaten diziyi izlemeye başlamama da Kame ve şapkası neden oldu.Benim yine kendimi kaybedip internette dolandığım bi gündü.Sonra bir gif gördüm!!Evet Kazuya ve şapkası!!Anında aşık oluş gerçekleşti ve ara bakalım ara bul bakalım bul başladı.Tanıyorum bu oyuncuyu ama kimdi ki bu adı neydi çıkartamadım.Bütüüüüün Japon oyuncuların tek tek biyografilerine baktım.Dizilere baktım.Yok ama yok!!Ona sor bilmiyor bunu sor bilmiyor.Elimde bir gif dolanıp duran ben :'(( Tam ümidimi yitirdim vazgeçmek üzereyim izlemekten Yeppudaa'dan bi arkadaşıma sordum.Onunda bilmeyeceğini düşünüyordum ama o da ne bildi!!Hatta Kame'nin adını duyan ben şoklarda o_O ''Nasıl tanımadım ben onuuuuuu!!'' diyerekten dolaştım bi süre.Bu arada sırf Kamenashi'yi değil diziyi de biliyormuş.Nasıl mutlu oldum ben anlatamam size =D Bu arada ben böyle bir giyim tarzı görünce tarihi bir dizi falan sanmıştım.Oysa ki dizimiz fantastikmiş.Konusuna kısaca değinirsem;

    Yapay insan yapma deneyleri esnasında bazı olaylar olur ve insan yerine 3 tane canavar oluşur.Bem,Bela,Belo...Ama onlar bizim bildiğimiz canavarlardan değildir.Şu sokakta gördüğümüz bir çok kişiden daha fazla insani duyguya sahip yaratıklardır.Ve neden bu durumda olduklarını anlamak,insan olabilmek için kendilerini yapan bilim adamlarını ararlar.Bu sırada da yardıma muhtaç insanların imdadına koşarlar.Bakalım insan olabilecekler mi?

BEM
BELA


Ben de henüz bitirmediğim için bilemiyorum.Fakat böyle canavara can kurban =D

Bem'in dışında cumaları Yalan Dünya'yı izliyorum.Ama yakında sırf özetini izler ya da sadece Orçun sahnelerini izler kaçabilirim.Dizilere belli saatlerde bağlanmayla ilgili problemlerim var sanırsam =D Zaten Leyla ile Mecnun'u internetten izliyorum^^25. bölümdeyim yanlış hatırlamıyorsam,yaklaşık bir aydır onu da izlemedim de..Çok özledim ben İsmail Abi'yi Kore dizilerindeki saftirik kızları,yakışıklı çocukları :'( Ama az kaldı döneceğim bugün,olmadı yarın eski formuma =) =)

Bahabınız bol olsun çingular^^

6 yorum:

  1. Canlina, özlemiştim yazılarını. Hoş geldin, kaybolma bir daha :)

    Olmayan Kelimeler ajandasını yazın sayesinde görüyorum, hemen abime sipariş ettim; unutmazsa alacak. Bahab’ın anlamı çok güzelmiş cidden.

    Cennet Gibi filminin kitabı olduğunu bilmiyordum, bilseydim önce kitabı okurdum.

    Açlık Oyunları filmini ben de beğenmedim, kitaplarını severek okuduğum için film çok havada kaldı bana göre. Kitapları güzeldir, seversin kesin.

    Yalan Dünya’yı iki haftadır sadece özetlerden takip ediyorum, çok uzun dizi saati, bütün vaktim gidiyor. Özet iyidir:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başta üşengeçlik tembellik sonra da araya vizeler girince böyle oluverdi.Ben de özledim,umarım bi daha böyle uzun kaybolmam:)

      Al o ajandayı al :) Ben çok sevdim onu hatta ocakta falan yazacaktım onla ilgili bir yazı ancak fırsat olmadı.Filmi ben tesadüfen izlemiştim televizyonda.Geçenlerde de bir arkadaşım bahsetti kitaptan ben de öyle öğrendim.O da filmi olduğunu bilmiyormuş;)

      Elime geçen kitapları okumak gibi bir huyum var.Kolay kolay kitap aramıyorum ben.Öyle olunca aradığım kitap bulunmuyor çünkü:)Ama tahminime göre Açlık Oyunları hemen geçiverir elime=D Yalan Dünya'yı iyi yapmışsın ben denedim bir kez de kardeşim izleyince gelip gelip anlatıyor zor oluyor;))

      Çok teşekkür ederim çingu bu güzel yorumun için^^

      Sil
  2. Nerelerdeydin canlina gözümüz yollarda kaldı. :)
    Bahsettiğin dizinin konusu çok hoşuma gitti aldım listeme hemen. Fetih'ede Açlık Oyunları'nada gidemedim henüz bu gidişlede gidebilirmiyim bilmiyorum. :( Bir daha bu kadar ara vermemen dileğiyle dicem ama bende ara vermiştim bi süre. Neyse o zaman inşallah ikimizde ara vermeyiz bi daha bu kadar. :D
    Ellerine sağlık yazı için. :)
    Bu arada seni mimledim çingu haberin olsun umarım vakit bulup yazarsın. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. biraz üşengeçlik biraz vizeler derken bir bakmışım koskoca bir ayda tek yazıya düşmüşüm ben de anlamadım nasıl başardım bunu :D :D
      Dizi çok güzel ben sevdim:) Japon dizilerini seviyorsan fantastik olması hoşuna gidiyorsa izle derim ama dizide aşk yok daha çok günümüz insanlarının çektiği sıkıntıları bunun sonucunda ne yaptıklarını ele almışlar.Fetih hala vizyonda kolay kolay kalkmaz Açlık Oyunları da yeni girdi zaten umarım fırsatın olur da gidebilirsin :) Evet fark ettim senin de yazılarını azalttığını tamamını okuyamasam da çingular ne yapıyor diye yazıların başlıklarına bakmaktan kendimi alamıyorum :)) hemen gidip bakıyorum mimeee :D :D

      Sil
  3. jane eyre yi okuyalı bayağı oluyor ama yorumuna katılıyorum. hatta romanda bir yerde jane kendine "bugün kendi portremi çizip altına fakir ve çirkin bir kızın portesidir diye yazacağım gibi bir şey diyordu :) ne diyelim fazla mütevazılık pek iyi bir şey değil :)
    1453 'de bence de hasan karakteri başroldü, güzel,emek verilmiş bir film ama nedense bana biraz bazı yerleri eğreti durmuş gibi geldi. özellikle son sahneyi hiç beğenmedim,hatta gülmüş de olabilirim :)
    kame'nin dizisini de pek merak ettim üstelik konusu da geyet ilginç :)
    bu arada o mavi kalemin aynısı bende de vardı bu kadar sakar bir sahibin çok kahrını çekmişti ama sağlam bir kalemdir bana bayağı dayandı :)
    keyifl, bir yazıydı ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah evet ben de tam olarak onu demek istedim;fazla mütevazılık pek iyi bir şey değil! Güzelim kitabı bunun etrafında döndüre döndüre batırmış sanki..

      Gülmüş olmana inanırım :))benim arkadaşım da o son sahnelerde bildiğin kahkahalara boğuldu komedi izlesek o kadar gülemezdi hani =D O çığlıkları,nidaları bu kadar uzatmasalar daha hoş olurmuş bence de^^

      Kame var bir kere izle bence izle :) :)...Aslında benim de aynı kalemden vardı o yüzden benim sanıp atmışım çantama :D Kendiminki de geçen yıl göçtü buralardan ama evet iyi kalemler ^^

      Galiba bloguma ilk yorumun (ya da ben hatırlamıyorum) sağbeyin hoşgeldinnn^^
      Teşekkür ederim;)

      Sil