Uzun zamandır yazmayı düşündüğüm bir yazı vardı ama o kadar yoğunum ki hiç fırsatım olmadı şimdilerde de ders çalışmam gerekiyor ama artık dayanamadım. Nette dolanırken Ankara'nın ne işe yaradığı belli olmayan 9 yapısı yazısıyla karşılaştım. Bazı maddelerine katılmasam da gerçekten hiçbir amaca hizmet etmeyen çok şey var Ankara'da. Neden bu kadar gereksiz şeylerle uğraşıyorlar anlam veremiyorum. Amacın birilerine sırf para kazandırmak olmayacağı gibi umutlu düşüncelerim de var. Neyse asıl söylemek istediğim şey son zamanlarda Ankara'nın her tarafını kaplayan saat kuleleri!
Önceleri Ulus'tan Opera'ya geçerken o kırmızı ışık sırasında bakmaktan hoşlandığım bir tanecik saatim vardı. Saat kaçta ineceğimi, gideceğim yere yetişip yetişemediğimi ona bakarak hesaplar eğlenirdim, düşünürdüm kendimce. Şimdiyse başımı ne tarafa çevirsem bir saat kulesi veya saat kulesi inşaatı. Bazılarını tasarımı iyi olduğu için kabullensem de sırf yapılmış olmak için yapılmış göze hiç bir şekilde hitap etmeyen saatler var. Bunu da geçtim insanlarda nasıl bir etki uyandıracağı düşünülmeden üstüne ironi kokan yazıları bulunanlar bile var!
Sincan'daki şekil-a'da gördüğümüz saatte bunlardan. Bazı mecburiyetlerden ötürü haftanın 3-4 günü Sincan'a gidiyorum. Zaten Sincan'ı sevmem bir de bu saati görünce depresif Canlina başlıyor yine. Kpss, Ales, vizeler? Neyin vakti daralıyor kardeşim? Neyse ki artık o kadar çok gördüm ki bu saati depresiflikten ziyade eğlence aracı yaptım kendime. Ben bir şekilde idare ediyorum yani ama Sincan'da yaşayanlar içinde üzülmüyor değilim. Fotoğrafını bulmak için nette arattığımda Ekşi'de açılmış bir başlıkta buldum. Meğer tek değilmişim bu yazıyı görünce ağlasa mı gülse mi karar veremeyen :)